Kazım Yücel: “Milletle hiçbir bağları kalmadı”
Mehmet UZEL / KAYSERİ (İGFA) – İYİ Parti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kazım Yücel, Çarşamba günleri Elagöz Mahallesinde kurulan canlı hayvan pazarını gezdi. Kazım Yücel’e İyi Parti Kocasinan Belediye Başkan Adayı Yurdaer Şahin de eşlik etti. Sabahın erken saatlerinden itibaren hayvan pazarına giden Kazım Yücel, pazarda yer alan besicileri tek tek ziyaret etti ve onların sıkıntılarını dinledi.
KAYSERİ’DE HAYVANCILIĞI DA BİTİRDİLER
Besiciler, “Görüyorsunuz zor şartlarda rızık peşindeyiz. İnsanlar evlerinde uyurken biz pazarda yerimizi güneş doğmadan alıyoruz. Tek derdimizin rızkımız. Ama hayvancılık artık can çekişiyor. Bir hayvanın yıllık bakımı satışından elde edilemiyor. Yani bir hayvanın bir yıllık maliyeti 100 Bin TL ise siz bunu 100 Bine satamıyorsunuz. Satsanız da yıl boyu boşuna uğraşmış oluyorsunuz. Elektrik maliyeti, yem maliyeti, veteriner maliyeti, ısıtma maliyeti, temizlik maliyeti, çoban maliyeti gibi kalemler nedeniyle besiciler gerçekten zor durumda. Eyvallah pazar yapıldı. Ama her şey pazar yapılmakla bitmiyor ki! Bizim üretim yapmamız gerekirken bakın her geçen gün besicilerin sayısı azalıyor. Aynı zamanda hayvan sayısı da azalıyor. Besicilik faaliyetini yürütenler de hayvan sayısını artırmak yerine azaltıyor. Kayseri’de hayvancılığı da bitirdiler. Zaten gençler bu işe meraklı değil. Var olan besicilerin yaş ortalaması da artıyor. Bir kaç yıl sonra bizler de olmayacağız. O zaman bu millet ne yiyecek ne içecek. Vatandaş et, süt, peynir bulamayacak. Ve dışa bağımlı bir noktaya gelecek” dediler.
MİLLETLE BAĞLARI KALMADI
Besicileri dinleyen Kazım Yücel de, “Biz bunları ilk kez duyuyor değiliz. Neredeyse 10 yıldır aynı serzenişlerle karşılaşıyoruz. Bugüne kadar bir çok besi alanını ziyaret ettim, hep besicileri dinledim. Bir hayvanın ortalama günlük bakımı inanılmaz rakamları buluyor. Yemi ayrı bir dert, suyu ayrı bir dert, bakımı, hastalığı ayrı bir dert, işçi bulmak ayrı bir dert. Besicilerin o kadar derdi var ki yıllardır da bunları dile getirdik ama maalesef konuyu 20 tane küçükbaşa indirgediler ve vatandaşa 20 küçükbaş verince sorunu çözeceklerini zannettiler. Gerçekten artık bunların milletle hiçbir bağları kalmadı.Besici ölüyormuş, besici üretmiyormuş çok umurlarında değil. Onların tuzu kuru zaten. Bir çok yerden gelirle var. Vatandaş süt alamıyormuş, sütün litresi 25 TL olmuş, kıyma 500 TL’yi bulmuş umurlarında değil. Kendilerinin karnı doyuyor ya yeter. İyi de kardeşim, milli ve yerli diye diye her yerde konuşuyorsunuz. Bu besiciler üretmezse eti kaça alırız düşündünüz mü? Bu besici hayvan beslemese süt ve süt ürünlerine nasıl ulaşacağız? Bakın sadece iki ülke yani Ukrayna ve Rusya Savaşa başladı, en çok etkilenen ülke Türkiye oldu. Neden? Nedeni belli. Tarıma destek yok, hayvancılığa destek yok. Ya Allah aşkına Konya kadar toprağı olan Hollanda’yı örnek alamaz mıyız? O kadar tarım arazisi, meralarımız ve imkanlarımız var ki bunu başaramayacak değiliz! Bu yön gösteren, rol model olan yöneticilerle anca olur. Bunlardan olmaz. Biz projelerimiz kamuoyu ile paylaştık. Elbette hayvancılık bizim olmazsa olmaz projelerimizden. En az 100 hayvan vereceğiz vatandaşlarımıza. Öyle sadece karnını doyursun mantığı ve iş yapıyormuş görüntüsü oluşturmak için 20 hayvan vermeyeceğiz. Bizim desteklerimizle önce besicimiz kazanacak, yanında çalışanlar kazanacak, gübrecisi, yemcisi, veterineri kazanacak. Vatandaşlarımız da kaliteli ve uygun fiyata et ve süt ürünlerine ulaşacak. Bunun sözünü verdik ve yapacağız. Canlı hayvan pazarında da bize vatandaşların net desteklerini gördük. Bize de açık açık zaten söylüyorlar. Bunların milletle bağı da kalmamış. Bizi beklediklerini ifade ediyorlar. Biraz daha sabretsinler, 1 Nisan itibariyle her şey İYİ olacak. Buna 31 Mart gecesinden itibaren şahit olacaklar” şeklinde konuştu.